TL’de tarihi değer kaybı devam ederken, Merkez Bankası (TCMB) politika faizini artırmak yerine şimdilik örtülü faiz artışı anlamına gelebilecek adımlar atmaya başladı. Piyasa yapıcı bankalara Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkân limitleri yarıya düşürüldü ve haftalık repo ihalesi açılmayarak faiz koridorunun üst bandı olan yüzde 9,75’lik faiz oranının kullanılacağı sinyali verildi. Eski TCMB Başkan Yardımcısı Fatih Özatay, “Bunun adı faiz artırmaktır. Ortalama fonlama faizini ne kadar yukarı çekerse o kadar faiz artırmış olur” dedi. TCMB’nin asıl politika faizini yüzde 8,25’ten yüzde 11’lere çekmesi gerektiğini belirten Özatay, “Faizi önemli ölçüde artırarak kur hareketini durdurmak mümkün ama sorunun temelini çözmüyor. Sadece panik havasını durdurur” ifadelerini kullandı. Faizlerin yukarı çekilmesi bankaların vereceği kredi faizlerinin de yükseleceği anlamına geliyor.
Türk Lirası’ndaki değer kaybı bugün de devam ederken Merkez Bankası’ndan (TCMB) örtülü faiz artışı ve piyasa fonlamasını azaltma adımları geldi.
Bugün TCMB’den yapılan açıklamada “Likidite yönetimi çerçevesinde 10 Ağustos 2020 tarihinden geçerli olmak üzere piyasa yapıcı bankalara Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkân limitleri yarıya düşürülmüştür. Güncellenmiş limitler konusunda bankalara ayrıca detaylı bilgilendirme yapılacaktır.” denildi.
Bu adımın ardından haftalık repo ihalesi açmadığı haberi basına yansıdı. Bunun anlamı, bankanın faiz koridorunun üst bandı olan yüzde 9,75’lik faiz oranını kullanmaya başlaması olacak.
Banka, dün de piyasaya vermiş olduğu TL’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini (AOFM) çok az da olsa yükseltmiş ve bir gün önce yüzde 7,80 olan oranı yüzde 7,88’e çekmişti.
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, gelişmeleri değerlendirdi.
Kur artışının ardından TCMB’nin fonlama maliyetini artırmaya dönük adımları ve haftalık repo ihalesi açmama kararını “Bunun adı faiz artırmaktır” sözleriyle yorumlayan Özatay, “Ortalama fonlama faizini ne kadar yukarı çekerse o kadar faiz artırmış olur” dedi.
Bu tür yöntemler yerine TCMB’nin yüzde 8,25 olan politika faizini, yüzde 11,76 olan enflasyon oranına yaklaştırması gerektiğini belirten Özatay, “Faizi önemli ölçüde artırarak kur hareketini durdurmak mümkün ama sorunun temelini çözmüyor. Sadece panik havasını durdurur” dedi.
Önümüzdeki dönemde kredilerde frene basılmasının beklenebileceğini belirten Özatay, “Çok hızlı bir kredi genişlemesi oldu, bu da birçok soruna yol açtı” ifadelerini kullandı.
