Erkeksen

Daha önce okuduğum bir fıkrayla başlamak istiyorum yazıma:

Kaza geçiren köylü ifadesinde olayı şöyle anlatır:

“İşte dediğim gibi, Hâkim bey, tam eşeğimi kamyonetime bindirmiş şehirdeki kasaba doğru gidiyordum ki, bir kamyon, “dur” tabelasına aldırmadan üzerime sürdü ve bize çarptı.

Ben yolun bi yanına fırladım, kamyonet öbür yana.

Yaralandım. Ölüyorum sancıdan… Öte yanda eşeğim bir anırıyor ki ortalık inliyor.

Haber vermişler, trafik polisi geldi. Eşeğim benden çok bağırıyor diye önce onun yanına gitti, baktı yokladı, sonra tabancasını çekti ve eşeğimi alnının ortasından vurdu.

Sonra benim yanıma geldi bana doğru eğildi dedi ki:

-Eşeğin hali kötüydü, onu vurmak zorunda kaldım.” sen nasılsın”

-Hadi erkeksen kötüyüm de!

Bakıyorum bu fıkrada “erkeksen” sözü cesursan anlamında kullanılmış.

Konu neden ilgimi çekti biliyor musunuz?

Son günlerde kamuoyunda çok tartışılan Orhan Uğuroğlu, Selçuk Özdağ ve Afşin Hatipoğlu’na yapılan saldırılar nedeniyle cinsiyetçi ayırım içeren “erkeksen” sözcüğü kullanılıyor.

17 Ocak 2021 günlü Sözcü Gazetesindeki köşesinde Saygı Öztürk, saldırıya uğrayan gazeteci Orhan Uğuroğlu’nun ifadesinde:

“Geber diye iki kişi tekme attı. Yere düştüm. Düşerken elimi asfalta vurdum…Ayağa kalktım. Ayağa kalkarken de ‘polis’ diye bağırdım… Üç kişiyi önüme katmış kovalarken bir taraftan da ”korkaklar, erkekseniz kaçmayın” diye bağırıyordum” diyor.

Öte yandan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Şanlı da basındaki haberlere göre; “Alparslan Tufan neyi amaçlamaktadır?  … bizim öncelikli tavsiyemiz… elaleme erkeklik göstereceğim diye boğulacağı suda kulaç atmamasıdır” ifadelerini paylaştı.

Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 07/11/2018 günlü bir kararında da bu sözcük şöyle geçiyor:

“Terbiyesizlik yapma, pislik yapma erkeksen gel yüzüme söyle” şeklindeki sözü, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı.”

Bir de Çöpçüler Kralı filminde Hacer’e âşık olan zabıta amirinin (Şener Şen), mahalleliden dayak yiyince “erkekseniz teker teker gelin” demesini unutamadık.

Keşanlı Ali Destanı’nda da:

“CAFER – Anasına sövdük çıkmadı. Nişanlasana düşendik tınmadı. Can kurban böyle efeye be. Ulan ipi kırık, kabız mı oldun korkudan, niye çıkmıyorsun. (Havaya birel ateşeder)Çık ulan erkeksen… . ……………………….. Bak kondularını yakıyorum. Sahap ol tab’ana. Erkeksen çık da kurtar” der.

Bu arada Cafer örneğinde olduğu gibi erkeklerin kendi aralarında kavga ederken kadınlara küfür etme kültürünün kabul edilemez olduğunu vurgulamak istiyorum.

 

Tüm bu anlatılanlardan sonra aslında cinsiyetçi olan bu sözcüğün erkeğin kadından daha cesur veya yiğit olduğunu ifade eden bir böbürlenme, efelenme, meydan okuma ve cinsel ilişkide iktidarlı olma anlamlarını taşıdığını görmekteyiz.

İyi ama “erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır” derken de bu kez kaçmayı erkeklik olarak nitelemişiz.

Bu erkeklik sözcüğü kadın cinayetlerinde de çok kullanıyor. Hâkimden indirim isteyen katilin ilk savunmaları arasında; “erkekliğime laf etti” cümlesi geliyor.

Ama tüm dünyada kadınlarla yapılan anketlerde erkeklik anlamında erkeklerin iktidarlarının böbürlendikleri kadar olmadığı da bir gerçek.

Ayrıca yerleşik değerlere göre erkek doğmak erkek olmak için yeterli değil. Yani erkekliğin gerektirdiği racona da uyacaksın. Yani erkek gibi yaşayacak, kadın gibi olmayacak, erkeksen buraya gel sözünü duyunca tinercilerin arasına dalacak gerektiğinde öleceksin, erkeksen at kendini dediğinde erkekliğine söz getirmeyecek kendini köprüden atacaksın, erkeksen ağlamayacaksın bağrına taş basacaksın vs.

Sonuç olarak erkek egemen kültürünün erkeği kadından daha cesur, daha güçlü, daha yiğit kabul eden bu erkeksen sözcüğünü çöpe atsak diyorum. Ayrıca erkeklerin kendi aralarında kavga ederken olay yerinde olmayan anne’ ye, kız kardeşe özetle kadına sövmelerinden de utanmamız gerektiği gibi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir