Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sığınmacılarla ilgili net mesaj: ‘Sonuna kadar sahip çıkacağız’

İstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde MÜSİAD'ın 32. Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Geleneksel MÜSİAD Türkiye'nin Gücü Ödülleri Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

featured

Törende 9 farklı dalda verilen ödüle ek olarak ‘ilk ve son’ olarak verilen “Türkiye’nin Gücü Ödülü” Cumhurbaşkanı Erdoğan‘a takdim edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde MÜSİAD’ın 32. Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Geleneksel MÜSİAD Türkiye’nin Gücü Ödülleri Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaştan gelip ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Kendileri isterlerse gidebilirler ama biz onları asla kovmayacağız. Birileri çıkmış durmadan laf salatası yapıyorlar. Biz onlara ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz ve onları katillerin kucağına atmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD 32. Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Geleneksel MÜSİAD Türkiye’nin Gücü Ödülleri Töreni’ne katıldı.

Törende 9 farklı dalda verilen ödüle ek olarak ‘ilk ve son’ olarak verilen “Türkiye’nin Gücü Ödülü” Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim edildi.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

MÜSİAD yönetimine şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’nin Gücü Özel Ödülü’nü köklü dayanışmamızın, dava arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak ömrüm boyunca iftiharla taşıyacağım. Hakkı verilen her başarının hayatta daha büyük başarıların önünü açtığını yakinen biliyoruz. Ülkemizin üretimine, ihracatına katkı sağlayan cesur isimlerin ödüllendirilmesini anlamlı buluyorum. Esasen bugün ödül tevcih ettiğimiz isimler Türkiye’nin yazdığı başarı hikayesinin kahramanlarından küçük bir örnektir. Vatanımızın dört bir yanında aralarında kadınlarımızın gençlerin olduğu on binlerce insanımız benzer başarılara imza atıyor.

Yatırım iştahı sürekli artıyor. Sanayi üretimimiz ve ihracatımız her ay rekorlar kırarak yükseliyor. 12 aylık ihracatımız 240 milyar doları aştı. Enerji hariç, ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 100’ün üzerine çıktı. Yıl sonu hedefimiz olan 250 milyar dolara emin adımlarla ilerliyoruz. Kim ne derse desin başarı çıtasını sürekli yukarı taşıyan iş dünyamızın yolu da bahtı da açıktır, hiç endişe etmeyin.

Biz tüm imkanlarımızla ülkemizin potansiyeline inanan, vizyoner, çalışkan, memleket sevdalısı iş adamlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu amaçla başlattığımız teknoloji odaklı sanayi hamlesi programımızı yeni alanlara teşmil ederek bütün bu alanlarda başarıya kilitlenmiş vaziyetteyiz. AR-GE ve üretimini ülkemizde gerçekleştireceğimiz, yerlileştireceğimiz 919 yüksek teknolojili ürün belirledik. Hamle programının mobilite çağrısı kapsamında yapılan başvuruların değerlendirilmesi sonucunda Türikye’ye büyük kazanımlar sağlayacak 31 projenin desteklenmesine karar verdik. Bu projeler için 3.5 milyar lira sabit yatırım ile 161 milyon lira ar-ge harcaması yapılacak. İleri sürüş destek sisteminden akıllı kamera sistemine, elektrikli araç batarya taşıyıcılarından yenilikçi teknolojiye sahip hafifletilmiş parçalara kadar pek çok ürünü yerli imkanlarla üretmeyi hedefliyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde bu kapsama kimya, eczacılık, elektronik gibi yüksek teknolojili diğer sektörleri de ekleyerek hamle programımızı genişletmeyi sürdüreceğiz. Böylece Türkiye’yi kritik teknolojilerin pazarı yerine üreticisi haline getirme idealimizi sizlerin de desteği ile adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz.

Bugün ödül törenimizin yanı sıra MÜSİAD’ın kuruluşunun 32. yılına kavuşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşıyoruz. MÜSİAD’a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. MÜSİAD’ın güçlenmesi için samimiyetle çaba harcayan önceki başkanlarına, yönetim kurulu üyelerine ayrıca şükranlarımı sunuyorum. MÜSİAD’ın doğuşuna öncelik eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamıza da burada anıyorum.

“SAVAŞTAN GELİP ÜLKEMİZE SIĞINAN BU KARDEŞLERİMİZE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ”

17-25 Aralık girişiminden 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar her kritik dönemde MÜSİAD daima milletin ve milli iradenin yanında saf tutmuştur. MÜSİAD hep öncü bir rol üstlenmiştir. Sizler veren elin alan elden üstün olduğu inancıyla yardımlar yaptınız. Kazancınızı ihtiyaç sahipleriyle de paylaşarak iş dünyasına örnek oldunuz. İşte Suriye’nin kuzeyinde olduğu gibi, 600-650 briket evin orada inşa edilmesi attığınız bu güzel adımlardan bir tanesidir. Hedef en az 100 bin briket evi orada inşa etmek. Her birinizi tebrik ediyorum. Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, fark etmiyor… Biz muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik nedir, ensar nedir bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz sevgili Peygamberimizin muhacirliğini de biliriz ensar olduğu dönemi de biliriz. Onun için biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Suriye’den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal, siz ne derseniz deyin. Biz bu konutları da onun için yapıyoruz. Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler. Ama biz onları asla bu topraklardan kovmayız ve kovmayacağız bunu da bilesin.

“ONLARI KATİLLERİN KUCAĞINA ATMAYACAĞIZ”

Birileri çıkmış durmadan laf salatası yapıyorlar. Biz asla kapımız açık onlara ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Onları katillerin eline kucağına atmayacağız. Onun için de bu süreç içerisinde yardımseverliği nasıl yapıyorsak yapmaya devam edeceğiz. Zekattan bu millet anlar, Sadaka-i cariyeden bu millet anlar ama onlar anlamaz. Biz bu yolda aynen yürümeye devam edeceğiz.

MÜSİAD her yıl biraz daha güçlenerek yoluna devam ediyor. Ödül alan kardeşlerimi özellikle tebrik ediyorum. Pek çok yerde üyelerinizin Türk malı damgalı ürünleri rafları süslüyor. Milyonlarca vatandaşımız sizlerin vesilesiyle istihdam şansı buluyor. MÜSİAD’ın ülkemize katkılarını takdirle takip ediyorum.

Salgının özellikle ekonomide arz talep dengesini alt üst ettiğini, küresel ticaretin işleyişini bozduğu, emtiya ve enerji fiyatlarında ciddi artışlara sebep olduğunu görüyoruz. Bu olmuşuz küresel ekonomik görünüm, Ukrayna ve Rusya arasında sıcak çatışmaların başlamasıyla daha da kötüleşti. Örneğin 2022 Mart ayı itibariyle Avrupa’da doğalgaz fiyatları bir öncesi yıla göre yaklaşık yüzde 600 arttı. Yani 6 katına çıktı. Benzer fiyat yükselişleri gıdadan petrole kadar her alanda görmem mümkün. Katlanarak artan enerji gıda ve hammadde fiyatları ne yazık ki tüm dünyada enflasyonu körüklüyor.

Aşırı yüksek enflasyon bugün Avrupa ve Amerika başta olmak üzere herkesin ortak sorunu haline gelmiştir. Enflasyon oranı ABD ve Almanya’da son 40 yılın, Fransa’da son 36 yılın, İngiltere’den son 30 yılın zirvesine ulaşmıştır. Birçok ülkede üretim yavaşlamakta, istihdam düşmekte, bütçe açıkları ve kamu borçluluğu rekora koşmaktadır. Elbette tüm bu olumsuz gelişmelerden Türk ekonomisi de ister istemez etkileniyor. Üstelik biz bir de kur baskısı ve eskiden beri en önemli sorunuzum olan rasyonaliteden uzak fiyatlandırma alışkanlığı ile mücadele ediyoruz. Bilhassa artan enerji ve hammadde maliyetlerinin sanayicilerimiz üzerinde ciddi baskı oluşturduğunun farkındayız. Piyasa fiyatlarında oluşan şişmenin de temel bahanesi petrol ve enerji fiyatlarındaki aşırı dalgalanmadır. Ancak enerji fakiri olan bir ülke Türkiye. Buna rağmen kullanıcılara yansıyan fiyat bakımında Avrupa dahil en düşük enerji maliyeti Türkiye’dedir.

AKKUYU’YU 2023 SONUNA KADAR BİTİRECEĞİZ

Hükümet olarak vatandaşımızın ve işletmelerimizin kesintisiz enerjiye en uygun fiyatlarla erişimi için tüm imkanları seferber etmiş durumdayız. Kendi kaynaklarımızdan enerji üretimi teşvik ediyoruz. Muhalefetin sabotajlarına rağmen nükleer güç santrallerimizi devreye almak için için çalışıyoruz. Akkuyu devam ediyor. İnşallah nükleer güç santralimiz olarak Akkuyu’yu 2023 sonuna kadar inşallah bitireceğiz

18 Mart Çanakkale Köprümüzü bitirdik ve milletimin emrine sunduk. Bütün bunlarla beraber birer hafta aralıklarla Tokat Havalimanı’nın açılışını da yaptık. O da sadece Tokatlıların değil tüm insanlığın emrine amade. Dünyada 5 tane deniz üzerinde havalimanı var, bunun iki tanesi bizde. Birisi Giresun-Ordu Havalimanı, şimdi ikincisi de Rize-Artvin Havalimanı olarak cumartesi açılışını yapıyoruz. Bu modern bir toplumun sağladığı imkanın daniskasıdır. Göreve geldiğimizde Türkiye’de 26 tane havalimanı vardı şimdi 57 tane havalimanı var. Üniversitemizin olmadığı il yok, 81 vilayetimizin tamamında üniversitemiz var. 19 tane şehir hastanemiz var ve şehir hastanemizin yapımı da devam ediyor. Bunlar olmamış olsaydı Koronavirüs belasını rahat rahat atlatabilir miydik? Yeni sahalarda sismik arama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 4 sondaj gemimiz var, göreve geldiğimizde bizim böyle gemilerimiz yoktu. Gelir ve damga vergilerini kaldırdık. Devlet olarak elimizi taşın altına koyduğumuzu göstermiş olduk.

Vatandaşımızın özelikle belini büken fahiş artışların bir kısmının ekonomik gerçeklerle bağlantısının bulunmadığını da elbette biliyoruz. 85 milyonun her bir ferdinin fiyat artışlarından asgari düzeyde etkilenmeleri için çalışıyoruz. Bu süreçte temel önceliğimiz çevremizdeki ateşi sınırlarımız dışında tutmaktır. Serbest piyasa ekonomisi sınırları içerisinde kazanmak yerine gayri ahlaki yöntemlerle milletimiz aşına kan doğrama peşinde koşan fırsatçıların olduğunu da görüyoruz. Bakanlıklarımız ve diğer kurumlarımızla tamahkarlık yapanlara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün Kabine toplantımız var. Bu kabine toplantımızda bu meseleleri tekrar konuşacak, tartışacak hukuki ve idari anlamda alınması gereken ilave önlemler konusunda adımlarız süratle hayata geçireceğiz. Son 20 yılda nasıl insanımız enflasyonu ezdirmediysek, aç gözlü piyasa cambazlarının fiyat oyunlarına da vatandaşımızı kurban etmeyeceğiz.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir