İntihar eden tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara Türkiye’yi ağlattı! Vasiyetini açıkladı: “Anneme fırın alın”

Türkiye bu sabah tp fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ölümü ile uyandı. Baskılar nedeniyle intihar ettiğini söyleyen Enes Kara, son vasiyetini de açıkladı.

featured

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, cemaat yurdunda intihar etti. Gelecek kaygılarını ve cemaat yurdunda zorunlu olarak kaldığını söyleyen Kara, çektiği video sonrasında yaşamına son verdi.

Enes Kara vasiyetini ise şu sözlerle açıkladı: “Anneme söz vermiştim işe başlayınca fırın alacaktım, fırın istiyordu babam almıyordu. Biraz param var anneme fırın alın. Kalanı da ortanca kardeşime verin. Aileme sesleniyorum daha anlayışlı yaklaşın. Kardeşim istemiyor ama imam hatipe gidiyor.”

NE OLMUŞTU?

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, cemaat yurduna mahkum edildiğini ve koşullara dayanamadığını anlattığı bir videoyu paylaşarak intihar etti.

Türkiye’yi sarsan intihar! Enes Kara’nın ailelere ders olacak son sözleri…

İNTİHAR NOTU BIRAKTI

Enes Kara, arkasında bıraktığı notta ise yaşadığı tüm sıkıntıları dile getirmiş.

 

enes kara

Kaldığı cemaat yurdunda cansız bedeni bulunan 20 yaşındaki Enes Kara’nın bıraktığı intihar notunda “Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum… Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım” gibi ifadeler kullandığı belirtildi.

“PSİKOLOJİK OLARAK ÇOK YORULUYORUM”

Kara, olay öncesi çektiği videoda videoda ise şu ifadeleri kullanıyor:

“Şu an cemaat yurdunda kalıyorum. Hiç kalmak istemememe ve bunu aileme defalarca söylemiş olmama rağmen. Defalarca söyledim ama beni burada kalmaya zorladılar… Lise ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum. Çok da zor değildi. Bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum.

Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit. Günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu. Haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu. Yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi namaza uyanıyorum. Bir tek 8’de serbest oluyorum. Hafta sonu da benzer. Yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum. Çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum.

Bu 2 sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanılmayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir