Tabiki de koronavirüs salgınının en çok etkilediği sektörlerin başında restoran ve kafe işletmeciliği, yeme-içme sektörü geliyor.
Ülkemizde Mart ayının ortasından beri eve sipariş hizmeti dışında restoranlar ve kafeler vb mekanlar kapalı.
İnsanların sosyal hayatlarının merkezi haline gelmiş dünyanın en seçkin restoranları, kafeleri, barları ve pubları öngörülemeyen bir tarihe kadar kapandı.
Yeme içme ve eğlence sektörü artık önünü görememesinde, işletmelerin bütçesini ayarlayamamasında ve daha önemlisi sektör çalışanlarının psikolojik olarak yaşadıkları zorlukların temelinde bu belirsizlik yatıyor.
Bütün işletmecilerin ortak hissiyatı: KAYGI
İşletmeciler özellikle belirsizliğin geleceklerini görememesine yol açtığını, bunun da işletmeleri için endişelenmelerine sebep olduğunu söylüyorlar. İşletme sahibi olanlar, finansallarının ortaya çıkardığı tablonun karanlık olmasından yakınarak işletmelerinin geleceğine dair endişe içinde olduklarını söyleyebilirim.
Daha üzücü durum ise koronavirüs uzmanları sosyal mesafeyi en az 1 ila 3 yıl arasında korumak isteyeceğimizi ön görüyor. Normale sürecimiz belki de 2 yılı bulacak. İnsanlar tedirginliklerin kolay kolay atamayacağından bir cafe ya da restauranta gittiklerinde dahi sosyal mesafe gözetebilecekler, bu dünyanın bir çok yerinde görülmekte.
Yine de değişen tüketici alışkanlıklarını gözlemleyerek geleceğe dair yeni planlar ve projeler geliştirmeye çalışıyorlar.
“Fahiş kiraların talep edildiği ve dolayısıyla hizmetin ederinden çok fazlaya satıldığı devir yavaş yavaş yok olacak bu düzen içinde. Daha küçük ve kontrol edilebilir operasyonlara evrileceğiz.”
Buna uygun şekilde mekanların revize edilmesi, masa aralıklarının birbirlerinden uzak olması, her çalışanın maske ve eldiven takması, temassız ödeme, el dezenfektanı bulundurma gibi seçenekleri planlamaya başlayabilirsiniz. Online hizmet daha fazla artacak, insanlar açık alanları olan mekanları daha fazla tercih edecek gibi başlıklar şu an gündemde… Ama bir gerçek var; o da sektörün ağır darbe aldığı ve bunun etkisinden uzun süre kurtulmasının zor olduğu gerçeğidir.
