“Kimse kimsenin özel hayatına karışmamalı” tezine sonuna kadar katılıyorum. Ancak, özel hayatında yaşadığın gizli kalması gereken bir durumu tüm Türkiye’nin gözüne gözüne sokuyorsan orada bi duracaksın!
Ebrar Karakurt idol filan değildir!
Şampuan markası Elidor’un o iğrenç reklamında kullandığı “Dedim Olabilir”i kabullenecek kadar geniş bir millet değiliz. Hatta şu an Ebrar güzellemesi yapan o kesim bile o kadar geniş değil..
Demet Akalın mesela…
Ebrar Karakurt için “özel hayatı” diyerek onu savundu.
On yıl sonra kızı Hira kendisine gelse, yanında da Ebrar gibi yarı erkek yarı kadın bir tip olsa…
“Anneciğim bu Şükran, biz sevgili olmaya karar verdik. Odama çıkıp sevişebilir miyiz?” diye sorsa Demet Akalın ne yapar?
Ebrar Karakurt’u kahraman ve idol haline getirenler kendi çocukları için de LGBT kapısını açmış oldular.
ELİDOR’A NE DEMELİ?
Şöhretin iyisi kötüsü olmaz diyen Elidor, tarihinin en iğrenç reklam kampanyasını yaptı. Erkeğe yakın bir ses tonuyla erkeğe benzeyen bir lezbiyeni şampuan reklamında oynattılar.
Ahlak kavramına önem veren, çocuklarının geleceğini düşünen Türk kadınlarının bu markaya karşı gereken tepkiyi vereceklerini düşünüyorum.
NORMALLEŞTİRMEYİN
LGBT’yi normalleştirmeyin! Kendi içinizde istediğinizi yaşayın, size karışan yok. Ama gizlemeniz gereken o özel yaşamı Türk çocuklarının önüne örnek olarak koyarsanız bunun vebalini ödersiniz. Bu vebali ödeyecekler arasında sosyal medya baskısından korkarak sesini çıkaramayan Gençlik ve Spor Bakanı ile Diyanet İşleri Başkanı da var…
Sayın Mehmet Kasapoğlu, sizin göreviniz Türkiye’de LGBT propagandası yapmak mı? Size bağlı Voleybol Federasyonu’nun Ebrar Karakurt ile lezbiyen sevgilisinin fotoğrafını “normal” karşılamasını nasıl içinize sindirdiniz?
Ya da o ekonomiden politikaya her konuda fikir beyan eden Ali Erbaş, “LGBT haramdır ama voleybolda caizdir” fetvasını ne zaman verecek?
