Milli voleybolcumuz Ebrar Karakurt’un cinsel tercihi elbette ki kimseyi ilgilendirmez. Onu milli takımdaki başarılarıyla konuşmak gerekir.
Ancak burası Türkiye ve iktidarda AK Parti var!
Daha yeni İstanbul Sözleşmesi’nden “ülkede eşcinsellik yayılacak” gerekçesiyle çekilen AK Parti…
Ve o AK Parti, Ebrar Karakurt ile İstanbul Sözleşmesi’ni paşa paşa uygulamaya başladı. Voleybol Federasyonu “Cinsel tercihi bizi ilgilendirmez, biz başarısına bakarız” tarzında bir açıklama yaptı. Voleybol Federasyonu bu açıklamayı ‘yukarı’ya sormadan hayatta yapamaz.
Acaba Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu da aynı görüşte mi?
Ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?
Eğer öyleyse AK Parti İstanbul İl başkanını yakında Onur Yürüyüşü’nde en ön safta gökkuşağı bayrağı sallarken izleyebiliriz.
Ya KADEM’e ne demeli?
Geçen senelerde A Milli Voleybol Takımı’nın başarılı maçlarından sonra sosyal medyada Filenin Sultanları’nı tebrik eden KADEM, Ebrar Kararkurt olayından beri sessiz. Ne bir tebrik ne bir tepki…
İstanbul Sözleşmesi’ni savunan KADEM, “Küresel LGBT Dayatmasına Hayır” başlıklı bildirisinde şu ifadeleri kullanmıştı:
Son dönemlerde tüm dünyada ve ülkemizde yeni bir dayatma olarak; homoseksüellik, cinsiyetsizlik ve benzeri olgular suni bir şekilde hayatın her alanına dahil edilmeye çalışılıyor.
Burada, homoseksüellik vb. durumları norm haline getirmeye çalışan LGBT lobisinin uluslararası nitelik ve nicelikteki stratejik saldırıları ile karşı karşıyayız.
Gerek bilimsel gerçekler, gerek dini inançlar, gerekse kadim gelenekler insanın kadın ve erkekten oluşan iki cinse sahip olduğunu ifade eder. Bu ikili yapının tamamlayıcı karakteri olmadan neslin devam edemeyeceği, psiko-sosyal açıdan pek çok sorunun, hatta adeta bir kaosun ortaya çıkacağı aşikârdır. Bu anlamda eşcinsellik, cinsiyetsizlik ve benzeri dayatmalar aslında bireyin kendi varlığına da bir saldırı niteliği taşımaktadır.
Bunları söyleyen KADEM, Ebrar Karakurt konusunda sessiz kalmayı tercih etti. E hani küresel LGBT dayatmasına karşı çıkacaktınız?
Demek ki sizin ahlak anlayışınız toplumsal baskının başladığı yerde bitiyormuş!
