Alaaddin Çakıcı, Kemal Kılıçdaroğlu’na “Dürzü” demişti. Peki Dürzü ne demek?

featured

Günlük hayatta hakaret etmek için kullandığımız bu kelimelerin gerçek anlamlarını okuyunca epey şaşıracaksınız.

1. Dallama

Osmanlı zamanında, Müslüman olmayan çocukların ve bazı gelişmeye müsait Müslüman çocuklarının mermerlere tokat atmak suretiyle büyütüldüğü ve sonraları bu çocukların savaştaki atlılara karşı yaya olarak önde koşulan askerler olan cengâverlere dönüştükleri zamanda, onlara verilen isimmiş.

2. Dangalak

‘Akılsız, düşüncesiz kimse’ anlamındaki bu sözcüğün Türkçedeki ilk kullanımlarından biri 1871’de Evangelinos Misailidis’in Temaşa-i Dünyası’nda yer bulmuş.

“ . . . Yetişir artık cehalette uyuduğunuz, artık tevrat-ı şerifin varuhu ve yunan asrının giritli epimenidis feylozofu ve asr-ı iseviyenin agiasuluklu yedi nevcivanları tarzı uyanın cehalet gafletinden ve görün ki, dünya tebdil olmuş, asır başkalaşmış, dangalaklığın eseri kalmamış.”

3. Denyo

Gerçek anlamı ‘emanet, rehin’ olan bu kelime zamanla gündelik kullanımda ‘dengesiz, delibozuk’ gibi anlamlar kazanmış. Ayrıca Almanya’da bu isimde bir şarkıcı varmış.

4. Dürzü

Günlük kullanımdaki anlamı tam olarak ‘baldızını satan kişi’dir. Buna bile bir isim vermiş olmamız takdiri hak ediyor. TDK ise bu kelimeyi “ağır hakaret ve küfür sözü” olarak tanımlıyor. Dilimize Arapçadan geçen bu kelime Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün civarında yaşayan, inançları klasik İslam’dan farklı olduğu için kafir sayılan, dolayısıyla isimleri bir hakaretmişçesine kullanılan bir topluluk.

5. Gavat

“Karısını pazarlayan kişi” anlamında kullanılan kelimenin hikayesi ilginç. Sasani İmparatorluğu’nun hükümdarı olan 1. Kavad, Mazdek ve öğrencilerinin isyanına karşı koyamamasının üzerine, komün hayata saygı duyduğunu göstermek için karısının Mazdek ile yatmasına izin verir.

6. Hödük

Türkçede farklı kullanımları en yaygın olan kelime olabilir. Şaka bir yana, genellikle ‘kaba, anlayışsız kimse’ anlamında kullandığımız bu kelime: ‘korkak’, ‘uyuşuk, beceriksiz’, ‘acemi’, ‘kısa boylu ve göbekli’, ‘aceleci’, ‘kabadayı’ gibi birçok anlamda kullanılıyor.

7. İbne

Arapça bir sözcük. Gerçek anlamı ‘kız çocuğu’. Osmanlı Türkçesinde, şimdi olduğu gibi ‘eşcinsel erkek’ anlamında kullanılmış.

İbn(soy, evlat) kökünün dişilik eki almasıyla türemiş bir kelime. Aynı kelime –i eki aldığında ise oğlu anlamına geliyor. Örneğin, İbn-i Sina (Abdullah Bin Sina’nın oğlu) veya ibnetü’l-amm; amca kızı.

8. Kahpe

Türkçeye Arapçadan geçmiş bir kelime ve ‘öksüren’ anlamına geliyor. Gece karanlığında, yerlerini öksürerek belli eden kadınlardan böyle bir kelime türetilmiş. Bu dönemde küfür olarak kullanılması çok sırıtmaz gibi.

9. Pezevenk

Bizim ‘kadın pazarlayan kişi’ anlamında kullandığımız kelime aslen Farsçadır ve ‘kapı tokmağı’ veya ‘sürgü’ anlamına gelir. Türkçeye ‘kapıda bekleyen adam’ olarak geçmiş ve sonunda bu anlamı kazanmıştır.

10. Kaltak

Asıl anlamı ‘Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü’ (TDK) Bununla beraber ‘kuskunsuz eyer’ anlamına da geliyor. Bunlarla beraber, iffetsiz, ‘namussuz kadın’ anlamında da kullanılıyor.

11. Orospu

‘Para karşılığı cinsel ilişki yaşayan kadın’ anlamında kullandığımız kelime, Farsça bir kelime olan ‘ruspî’den gelmektedir. Farsça ru: yüz, sepid: ak, beyaz anlamına gelmektedir. Yani gerçek anlamı, “yüzü ak, temiz kadın.”

12. Puşt

Farsçada ‘arka, kıç’ anlamına gelen bu kelimeyi günlük hayatta ‘eşcinsel erkeklerin cinsel zevklerine hizmet eden erkek çocuk.’ Anlamında kullanıyormuşuz.

13. Zibidi

Yerli yersiz kullandığımız bu kelimenin anlamı, Türk Dil Kurumu’na göre: 1) Gülünç derecede dar ve kısa giyinmiş olan kimse 2)Yersiz ve zamansız davranışları olan kimse.

14. Yosma

Osmanlı döneminde, ‘şen, güzel, şuh’ kadınlar için kullanılan bir kelime. Günlük kullanımda ‘ahlaksız kadın’ şeklini almış.

15. Lavuk

Genel evlerde çıkışta kolonya tutan, iki film birden sinemacılarında konuklara peçete ikram eden kişiye verilen isimmiş.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir