İşgalci olarak nitelendirilen kişilerin, Ankara’da bulunan 303 dönümlük TSE arazisi üzerinde 13 yıl boyunca tarımsal faaliyet yürüttüğü belirlendi.
Birgün’den Mustafa M. Bildircin’in haberine göre, Sayıştay’ın 2019 yılı denetimleri kapsamında hazırlanan raporlara göre Türk Standardları Enstitüsü (TSE), mülkiyetindeki arsa niteliğindeki gayrimenkulün başkalarınca tarımsal amaçlı kullanılmasına göz yumdu. Devlet arazisini tarımsal amaçlı kullanan işgalcinin 13 yıldır tespit edilemediği açığa çıktı.
TSE’nin, Ankara’nın Sincan Temelli Alagöz bölgesinde 303 dönümlük arsa niteliğinde gayrimenkulü olduğu bildirildi. Bölgede yapılan denetimler ile TSE’ye ait gayrimenkulün başkaları tarafından tarımsal amaçlı kullanıldığı ve bu kullanımla ilgili kuruma herhangi bir bedel ödemediği görüldü.
Sayıştay denetçileri, kurum arazisinde faaliyet gösteren şagilin (işgalcinin) tespit edilememesini eleştirerek zafiyeti denetim raporuna kaydetti. İdarenin 2014 yılında konuya ilişkin tespit davası açtığı öğrenildi. Dava kapsamında görevlendirilen bilirkişinin hazırladığı raporda, işgalcinin 2006 yılında TSE arazisinde başladığı tarımsal faaliyeti 26 Ağustos 2019 tarihine kadar sürdürdüğü belirtildi. Kuruma ait gayrimenkulde üçüncü kişilerce faaliyette bulunulması, yargıya taşındı. Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Mart 2019’da davayı reddetti ve TSE’nin karşı tarafa 20 bin 894 TL ödemesine hükmetti. TSE’nin davada, iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldı. Mahkemeye ibraz edilen dosyada işgalcilerle ilgili somut bir kanıt bulunmadığı ifade edildi.
‘DEVLET MALINA EL KONMUŞ
Sayıştay denetçileri, kurum taşınmazında haksız şekilde yürütülen faaliyetin mahkeme öncesi ve sonrasında da devam ettiğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Buna karşın belge ibraz edilememesi idari bir kusur ortaya çıkarmaktadır. 2006 yılından beri kesintisiz tarımsal faaliyet bulunan bu alanlarda mahkeme sürecinde dahil olmak üzere devlet malının gasp edilmesi bariz olmasına karşın herhangi bir suç duyurusunda bulunulmaması ve tarımsal faaliyetleri kontrol eden İlçe Tarım Müdürlüğü’nce ve ilgili diğer kamu kuruluşlarınca da herhangi bir tespit yapılmamış olması dikkati çekmektedir.”
