MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli’nin konuşmasından başlıklar şöyle:
“Kıbrıs coğrafyasının mayası Türklüktür. Bize göre Türk’süz Kıbrıs, kanı çekilmiş damardır. Kıbrıs’ın mihenk taşı Türk Milleti’dir.
Kıbrıs’ta Türklüğün bekası için gövdesini taşın altına koyan herkesten ‘Allah razı olsun’ diyorum. KKTC Cumhurbaşkanı seçilen sayın Ersin Tatar’ı kutluyorum.
Kıbrıs, 307 yıl hakimiyetimiz altında huzur, barış ve güvenlik içinde yaşamıştır. KKTC Türkiye için hayat, varoluş, yok oluş konusudur. KKTC’nin güvenliği demek, Türkiye’nin güvenliği demektir.
Kıbrıs Türklüğü imha ve inkâr edilemez. Kapalı Maraş’ın yerinde bir kararla sahil kesiminin açılması, bizim de buraya ziyaretimiz konuya muhattap çevrelerini tepki çekmiştir.
Biz vatan toprağını ziyaret etmek için provokasyon çığlığı atan Yunanistan’dan mı izin alacaktık?
Ne zamandan beri BM Türk milletinin iradesinin üstüne çıkmıştır. AB’nin kaşıntısı nasıl yorumlanmalıdır?
Yeni bir dönemden neden huzursuzluk duyulmakta? 1931’den itibaren Rumların Yunanistan’la birleşme gayelerinin yoğunluk kazandığını biliyoruz.
Helen’i falan bilmeyiz. Kıbrıs’a baktığımızda sadece Türk’ü görürüz. Maalesef Kıbrıs Rum tarafı barışa karşıdır.
Adadaki iki taraf arasındaki ilk müzakereler 68 yılında başlamıştır. Çözüm arayışları sıcak gündemi meşgul etmiştir. Annan Planı bile sonuç vermemiştir.
BM engeli, Rumların vetosu çözüm umutları yıllarca zehirlemiştir.
Çözüm sokaklarda başlayan sözde itaatsizlik eylemleri için zemin yoklayan Rum sevdalısı Akıncı gibi vatandan toprak vererek olamayacaktır.
Çözüm bir tarafın sürekli alttan almasıyla yeşeremeyecektir. Eşit haklara dayanan, iki kesimli egemen devlet yapılanması artık mecburiyettir. Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki kesimli federal çözüm modelinin müzakeresi yarım asır yapılmış, iflas etmiştir.
Kimse Türkiye’yi ihmale kalkışmamalıdır. Süreç içinde Kıbrıs Türklüğünün uyanışını teşvik edip, milli davamızı her zeminde savunan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun karşısında herkes eşittir. Tarihimizin tertemiz sayfalarına bakarsınız, adalet görürsünüz.Günümüzde hukuk, demokrasi, mülkiyet hakkı, can ve mal güvenliği, insan haklarına saygı her toplumun temin etmesi gereken evrensel kazanımlardır.
Devlet duyguyla değil akılla yönetilir. Bugün Türkiye’nin afak bağlarından kurtulması, başına yükseklere kaldırması, kronik sorunlarının üstesinden geniş bir mutabakatla gelinmesi her devlet ve siyaset insanının ortak sorumluluğu. İçe kapanmış bir Türkiye değil, dünyaya açılan dinamik, dengeli, atılgan bir Türkiye hepimizin dileğidir Büyüyen bir Türkiye kafaları küçücük olanları mahcup edecektir.
