Terörist Demirtaş’tan Apo’nun heykelini dikeceğiz itirafı: ‘Bu konuşmaları daha dikkatli yapmalıydım’

HDP’nin terörden yargılanan eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Halk TV programcılarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

featured

“Dışarıda yaptıklarına ya da yapamadıklarına dair ‘keşke’leri nelerdir?” sorusuna Selahattin Demirtaş, bir mitinginde söylediği “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” sözlerine açıklık getirdi.

Demirtaş, “Örneğin “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” ifadesi hem bağlamından koparılmaya hem yanlış anlaşılmaya çok müsait bir ifadeydi. Aslında ben öyle heykel meraklısı biri değilimdir. Heykelini dikmeyi, mecazi anlamda kullanmıştım. Hatta aynı gün, yani o sözleri söylediğim gün, heykel meraklısı olmadığımı söylemiştim de. İşte bu ve benzeri bazı konuşmaları daha dikkatli yapmalıydım diye düşünüyorum.” dedi.

Halk TV programcıları İpek Özbey, Barış Pehlivan, Fikret Bila ve Salim Şen; 2016 yılından beri tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’a gündeme ilişkin sorular yöneltti.

Gazeteci Barış Pehlivan’ın, “Cezaevi muhasebe yerleridir de… Bugünkü Selahattin Demirtaş’ın dışarıda yaptıklarına ya da yapamadıklarına dair ‘keşke’leri nelerdir?” sorusuna Demirtaş’ın cevabı şöyle oldu:

“YANLIŞ ANLAŞILMAYA ÇOK MÜSAİT BİR İFADEYDİ”

“Deneyimli bir mahpus olarak cezaevini biliyorsunuz tabii 🙂 Elbette yaşamın her dönemi bir muhasebeyle geçmek zorunda. Cezaevi de bunun için “ideal” bir yer. Çok fazla keşkem yok açıkçası. Ancak Çözüm Süreci’nin başarılı olması için daha fazla inisiyatif alabilirdim.

Bazı eksikleri ve yöntem hataları olsa da. Daha şeffaf, daha hukuki bir süreç yürütülmeliydi ve konuyu TBMM zeminine çekebilmeliydik diye hayıflandığım oluyor. Bir de bugün olsa kurmayacağım ya da o şekilde ifade etmeyeceğim bazı cümleler var.

Terörist Demirtaş’tan adaylıkta ‘benim başım kel mi’ pozu!

Örneğin “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” ifadesi hem bağlamından koparılmaya hem yanlış anlaşılmaya çok müsait bir ifadeydi.

“HEYKELİNİ DİKMEYİ, MECAZİ ANLAMDA KULLANMIŞTIM”

Ben orada, Öcalan PKK’ye silah bıraktıracak ve barışa katkı sunan hiç kimsenin yaptıkları toplum tarafından unutulmayacak demek istiyorken istismara açık bir cümle kurmuş oldum. Bir de atlanıyor ama o günlerde AKP çevreleri Erdoğan ve Öcalan’a Nobel Barış Ödülü verilmeli demekten geri durmuyorlardı.

Öyle bir atmosferdi. Benim o cümleyi sarf ettiğim dönemin siyasi atmosferi unutuluyor, unutturuluyor. Aslında ben öyle heykel meraklısı biri değilimdir. Heykelini dikmeyi, mecazi anlamda kullanmıştım.

Hatta aynı gün, yani o sözleri söylediğim gün, heykel meraklısı olmadığımı söylemiştim de. Ama meydan meydan dolaştırılarak aleyhime propaganda olarak kullanılan videonun devamındaki o bölümü hiç kimse yayımlamıyor.

Size o kısa videoyu iletiyorum. Dikkat edilirse o meydan meydan dolaştırılan, sosyal medyada paylaşılan videonun devamıdır.

“ÖCALAN’IN KENDİSİ DE HEYKELİNİN DİKİLMESİ MERAKLISI DEĞİL”

Bir de şöyle bir gerçek var; o video Çözüm Süreci bittikten sonra AKP medyası tarafından piyasaya sürüldü. Üç yıl boyunca kimsenin aklına bile gelmedi o konuşma. Savcı bile üç yıl sonra soruşturma açtı. Yine de istismar edilmeye açık bir cümle kullanarak ellerine koz vermiş oldum. Bu arada, Öcalan’ın kendisi de heykelinin dikilmesi meraklısı değil. O da barış olsun, demokratik çözüm olsun düşüncesindeydi.

“HER KONUYA ÖZELEŞTİREL YAKLAŞMAYA GAYRET EDİYORUM”

Bunu da belirtmeden olmaz. İşte bu ve benzeri bazı konuşmaları daha dikkatli yapmalıydım diye düşünüyorum. Elbette bu açıklamaların hiçbiri suç değil. Buna rağmen ben sadece konuşmalarımdan dolayı 144 soruşturma, 47 dava, 10 bin yıl ve 38 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle karşı karşıya kaldım, şu ana kadar. Altı yıldır tutukluyum ve dokuz yıl da hapis cezası verildi bana. Buna rağmen mağdur değil, mağrur olmaya ve her konuya özeleştirel yaklaşmaya gayret ediyorum.”

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir