Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na sert tepki: “Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin?”

featured

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Afrika ülkesine yapacağı 4 günlük ziyaretlerin öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratları tehdidinin açıkça bir suç olduğunun altını çizerek,  “Burası bir kabile devleti değildir. Bay Kemal’in oyun oynadığı bir alan hiç değildir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Ziyaretimde bakanlar ve vekillerin yanı sıra iş dünyasının temsilcileri de eşlik ediyor. Angola ve Togo’ya Türkiye’den cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaretler olması hasebiyle bu ziyaretler önem taşıyor. Bu ziyaret ülkelerimiz arasında yeni bir dönemin de başlangıcı olacaktır. Son dönemde Togo ile bakan düzeyinde gerçekleştirilen görüşmeler ikili ilişkilerimizde yeni bir ivme kazanmamıza neden oldu. Togo Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde Burkina Faso Cumhurbaşkanı ve Liberya Cumhurbaşkanı ile bir çalışma yemeğinde bir araya geleceğim.

Nijerya geçtiğimiz yıl 2 milyar dolar büyüklüğündeki ticaret hacmi ile sahra altı Afrika’da en büyük ticaret ortağımız oldu. Bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine taşımayı amaçlıyoruz. Türkiye ile Afrika’yı her alanda yakınlaştırmaya devam ediyoruz.”

KILIÇDAROĞLU’NUN TEHDİDİNE TEPKİ

“Ana muhalefet liderinin bu açıklaması CHP’nin vesayet zihniyetine sahip olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek bundan başka bir şey değildir.

Milletimiz Cumhurbaşkanlığı sistemi için tercihini ortaya koydu. Bunun bir nedeni de vesayet düzenini ortadan kaldırmaktır. Hatırlayın parlamenter sistemde hep çatışmalar oldu ve CHP her zaman siyaseti seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı. Bundan dolayı Milletimiz yeni sistemi başkanlık sistemini tercih etti. Bu da bürokrasinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi.

Biz CHP’nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal’in heves ettiği o günler geride kaldı. Boş heves bu.

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan memurlara ‘durun’ çağrısı: “Siz Erdoğan ailesinin değil bu devletin şerefli memurlarısınız”

Diğer yandan Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu bay Kemal’e hatırlatıyorum. Burası bir kabile devleti değildir. Bay Kemal’in oyun oynadığı bir alan hiç değildir.

Herkes görevini doğru yapmakla mükelleftir. Aynı şey muhalefet unsurları için de geçerlidir. Bu siyasi garabeti bir tarafa bıraktım bu aynı zamanda açıkça bir suçtur. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin?

Bu kişinin milletimizi ilk tehdidi bu değildir. Kendi aklınca yargıyı, polisi herkesi tehdit ediyor. Çiftçiyi, esnafı her kesimi tehdit ediyor. Pazartesi’den itibaren memurların vay haline bu ülkede diyor. Hadi bakalım göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal bu alan boş değil. Bu ülkede memurunun hakiminin polisinin öğretmeninin haklarını savunan bir iktidar var.”

KILIÇDAROĞLU-KAVCIOĞLU GÖRÜŞMESİ

“MB’nin bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası Başkanı sana randevu verdi. Bağımsız olmamış olsaydı sana bu rendevuyu vermemiş olabilirdi. Ve yalan yanlış açıklamalarla da ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun. Halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yanlış. utanmadan sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleştirdiğini ifade ediyorsun.

Bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP’nin bu diline alışığız ama her şeyden önce biz bu dönemleri gömeli çok oldu. Tabi o zamanlar Kılıçdaroğlu siyaseti bilmiyordu. Yeni yeni alışacak ama bu da zaman alacak ve herhalde ondan sonra da elveda siyaset diyecek.

Bu zatın FETÖ’cülerin, PKK’nın ve kendilerini desteklediklerini beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini ortaya atmasından doğrusu üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma noktasına gelen Tıp ilminin bu zatın acınası haline bir çözüm geliştireceğini umut ediyorum.

Türkiye’nin yıkım değil eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımı da partilerinin düşürüldüğü bu acıklı durumdan çıkması için harekete geçmeye davet ediyorum.”

“Dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar. MB ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım kendisi için yine de faydası olmuştur. Ancak ziyaret sonrası açıklamalarından görülüyor ki kim hangi bilgiyi verirse versin bunları anlamamışlardır.”

ANKET FURYASI

“Değerli arkadaşlar özellikle son dönemde ortaya atılan anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı ortadadır. Bu tür anketlerde manipülasyondan ciddi manada bıktık. Ama gerçekçi anketler bunların manipülasyonlarını tamamıyla ayaklar altına alacak anketlerdir. Anketle millete psikolojik operasyon çabaları her zaman olmuştur. Ama biz bunlara alışığız. Kamuoyu araştırma şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha öne de açıklamıştık.

Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan bile çıkmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bunu açıkça gördük. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre sonuç çıkarıyorlar.”

F-35 ve F-16 ALIMLARI

“Arkadaşlar bu konu tabi malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu. Bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Bu ödemeler karşısında ABD’nin böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa bu adımları atalım dedik.

Bugünün devamlılığı için de özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. F-16’ların modernizasyonundan tutun yenilerini almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. Bu F-35 programı kapsamında ödemesini almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir