Mao, Çin’in dünya barışına ve istikrara bağlı olduğunu, jeopolitik rekabet gütmediğini ve hiçbir ülkeyi tehdit etmediğini savunarak, “Asya-Pasifik’te barış, istikrar ve refah bölge ülkelerinin ortak çabasıyla mümkün olmuştur. Asya-Pasifik ülkeleri Soğuk Savaş mantığını ve bloklar arası cepheleşmeyi istemiyor.” ifadelerini kullandı.
‘MÜSLÜMANLARIN İNANCINA VE DİNİ DUYGULARINA SAYGI GÖSTERİLMELİDİR’
Sözcü Mao, Pekin’de düzenlediği günlük basın toplantısında, “Dini inanç özgürlüğüne saygı, uluslararası toplumun yaygın kabulüdür. Müslümanların inancına ve dini duygularına saygı gösterilmelidir.” dedi.
Avrupa’da bazı siyasetçilerin Kur’an- Kerim nüshalarını yakma eylemlerine ilişkin haberleri izlediklerine işaret eden Mao, “Bu vakalar, dini inanç özgürlüğüne saygılı olduğunu iddia eden bazı Batılı siyasetçilerin iki yüzlüğünü gösteriyor.” ifadesini kullandı.
Mao, Çin’in uygarlıklar arasında diyaloğu savunduğunu, Müslümanların ve diğer dini grupların inanç özgürlüklerinin korunması için İslam ülkeleriyle çalışmayı sürdüreceğini vurguladı.
SAVUNMA İŞBİRLİĞİ ÜÇÜNCÜ TARAFLARI HEDEF ALMAMALI
Sözcü Mao, bir soru üzerine, ABD ile Filipinler arasında, Amerikan ordusunun ülkedeki 4 askeri üsse daha erişimine izin veren mutabakata da değindi.
Savunma ve güvenlik alanındaki işbirliğinin bölgesel barışa ve istikrara katkı sağlaması, üçüncü tarafları ve onların çıkarlarını hedef almaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“ABD tarafı, bencil çıkarları için sıfır toplamlı oyun mantığıyla Asya-Pasifik’teki askeri konuşlanmasını artırıyor. Bu, bölgede gerilimi artıracak, barışa ve istikrara zarar verecek bir gelişme. Bölge ülkeleri ABD’nin baskılarına ve onları kullanma çabasına karşı uyanık olmalı.”