CHP Kadın Kolları Başkanı Nazlıaka: AK Parti’yi iktidara kadınlar getirdi, kadınlar götürecek

featured

Tartışmalı geçen CHP Kadın Kolları 14. Olağan Kurultayı’ndan başkan olarak çıkan Aylin Nazlıaka, T24’e konuştu.

4 yıl önce partisinden ihraç edilen ve son kongrede Parti Meclisi’ne seçilen Aylin Nazlıaka, haftasonu yapılan Kadın Kurultayı’nda da 309 oyla başkan seçildi.

Seçilmesinin ardından T24’ün sorularını yanıtlayan Aylin Nazlıaka, asıl hedeflerinin “erkeklerin cinsiyet kotasından faydalanma ihtiyacı duyacak kadar kadın temsiliyetini yükseltmek” olduğunu söyledi.

Kadınların sıkıştırıldığı kotalardan daha büyük bir güç olduğunu ifade eden Nazlıaka “Bunu bilmeyenlere de öğreteceğiz” dedi.

AK Parti’nin başlattığı İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesi tartışmasına da değinen Nazlıaka, “İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimiz” ifadesini kullanarak “AKP’yi iktidara kadınlar getirdi, kadınlar götürecek” diye konuştu.

İşte yeni CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka’nın sorularımıza verdiği yanıtları:

Sıcağı sıcağına sormak isterim. Kurultaydaki tartışmaya dair ne söylemek istersiniz?  Fatma Köse neden öyle bir çıkış yaptı ve sonrasında bu tartışmanın yankısı oldu mu? Olduysa nasıl oldu?

Fatma Köse ile birlikte yıllardır partimizde eşitlik mücadelesi sürdürüyoruz. Hem Fatma Köse’nin de hem de çalışma arkadaşlarının, kadın mücadelesinde, partimizin kadın örgütlenmesinde çok büyük emekleri var. Kurultaylarımızda yaşananlar bir rekabet değil; partimize ve ülkemize daha iyi hizmet edebilme yarışıdır. Çünkü biz yine beraberiz, yine birlikte mücadele edeceğiz. Zaten kurultayımız bittiğinde de kürsüye yan yana çıkıp delegelerimize birlikte teşekkür ettik.Bizim kendi içimizdeki yarışlarda kazanan ya da kaybeden yok ama bu ülkede halk kazanacak; tek adam iktidarı mutlaka kaybedecek. Şimdi artık kurultayımızı konuşmak yerine geleceği hep birlikte planlamaya ve çalışmaya odaklandık.

“Yüzde 50-50 kotayı hedefliyorum”

“Kotalar dar, rotamız iktidar” sloganıyla seçime katıldınız. CHP’nin kadın kotası yüzde 33. Hem eleştiri içeren hem de iktidar hedefli bu slogandan yola çıkarak CHP’li kadınların parti içinde güçlenmesine mi vurgu yaptınız ve bu slogan aynı zaman da kadınlar olmadan iktidar olunamaz anlamına mı geliyor?

AK Parti’yi iktidara kadınlar getirdi, kadınlar götürecek. Bunun için de kadının hak mücadelesinde; eşitliğe inanan herkesle hangi partiden olursa olsun- birlikte yol yürüyeceğiz. Dönüştürücü güce sahip olmak için yetki sahibi olmak önemli. O nedenle başta siyaset arenası olmak üzere; hayatın her alanında eşit temsiliyet istiyoruz.  Genel Başkanımızın da söylediği gibi; kota uygulaması Siyasi Partiler Yasası’na da girmeli. Ben, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı olarak “şimdilik” pariteyi; yani yüzde 50-50’yi hedefliyorum. Ama asıl hedef; erkeklerin cinsiyet kotasından faydalanma ihtiyacı duyacak kadar kadın temsiliyetini yükseltmek. Biz kadınlar sıkıştırıldığımız kotalardan çok daha büyük bir güç olduğumuzu biliyoruz. Bunu bilmeyenlere de öğreteceğiz. Erkeklere hak olanın kadınlara lütuf sayıldığı bu erkek egemen düzeni biz değiştireceğiz.

Ayrıca ülkemizde şu an kadınlar; adalet ve demokrasi için en önde mücadele ediyor. Kadınların her türlü baskıya rağmen hayatın her alanında verdiği mücadele yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada büyüyor; güçleniyor.Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın örgütleri de bu mücadelenin öncüsü ve partimizin iktidar yolculuğunun en büyük gücü olacak.

“Şimdi yeni bir devrim zamanı”

Siz partinize oldukça güçlü döndünüz. Vazgeçmediniz. Hem PM’ye seçildiniz hem de Kadın Kolları Genel Başkanı oldunuz.  Aylin Nazlıaka’nın dönüşü CHP içinde de bir dönüşümü ifade ediyor mu?

CHP içindeki dönüşüm, CHP’nin Türkiye’yi dönüştürme isteğinden kaynaklanıyor. Kadın düşmanı olan bu ceberut iktidar karşısında, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu ülkeye eşitliği, adaleti ve demokrasiyi getirme görevi ve sorumluluğu var. Partimiz geçmişte 4 büyük devrime imza atmıştır. Birincisi; Cumhuriyeti kurmuştur. İkincisi; çok partili sisteme geçerek demokrasiyi filizlendirmiştir. Üçüncüsü; ortanın solu kavramını siyasi hayatımıza kazandırmıştır. Dördüncü olarak da kadınlar seçme seçilme hakkını CHP iktidarında kazanmıştır. Şimdi yeni bir devrim zamanı; bu da CHP’li kadınların öncülüğünde gerçekleşecek. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracak olan iktidar yürüyüşümüzün kahramanı kadınlar olacak. Kurultayımızda da söylediğim gibi; iktidar için kadınlar en önde yürüyecek; gelecek kadınların ellerinde yükselecek.

Kurultayda 309 oy aldınız, kadın delegeler sizce nasıl bir mesaj verdi sizi seçerek?

Kız kardeşlerime, yol arkadaşlarıma bir söz verdim. Biz tüm kararlarımızı cesaretle alacak; aynı kararlılıkla uygulayacağız. Tüm kararlarımızı ortak akılla alacağız, hep birlikte örgütlü bir biçimde hayata geçireceğiz. Bilimsel verilerle, stratejiyle, programla, planla ve önemlisi samimiyetle çalışacağız.Biz siyaseti bir şey olmak için değil bir şeyleri değiştirmek için, halkımızın hayatına olumlu katkılar sağlayabilmek için yapıyoruz. Kurultayımızda da kız kardeşlerim heyecanıma ve hedeflerime ortak olduklarını gösterdiler.Daha önce söylediğim gibi bu zorlu yolculukta bana oy veren de vermeyen de yan yana ve omuz omuza mücadele edecek. Örgütlü gücümüzü her alanda daha fazla hissettireceğiz. Potansiyel enerjimizi açığa çıkarma zamanı. Bunu başaracağız hep birlikte.

CHP Kadın Kolları bir anlamda bir partinin kadın kolları görüntüsünü çok aşamadı yıllardır. Sizin başkanlığınızla birlikte partili kadınlar hem kendileri için hem Türkiye siyaseti için daha aktif bir sürece mi girecek?

Türkiye’de bugün kadın olmak bile zorken; muhalif kadın olarak siyaset yapmak çok daha zor. Bu yüzden CHP Kadın Kolları, partimizin en cefakar, emektar ve çalışkan örgütü.  Kadın örgütlerimizin her bir üyesi; evinden, işinden, ailesiyle ya da kendisiyle geçireceği vaktinden fedakarlık yaparak büyük bir mücadele veriyor. Biraz öncede söylediğim gibi CHP’li kadınlar, Türkiye’de kadın mücadelesinin en önemli gücü ve öncüsü olacak bir potansiyele sahip. Önümüzdeki dönem bu potansiyel örgütlü gücümüzü doğru işlerle ve doğru çalışmalarla daha fazla hissettireceğiz. CHP kadın örgütlerini uluslararası alanda da kadın mücadelesinin en önemli parçası, vazgeçilmezi haline getirmek; mücadelemizi evrensel deneyim ve projelerle büyütmek için da çok önemli çalışmalar yapacağız.

“Partimizde kadınların etki alanı artıyor”

İstanbul, Türkiye siyasetinin motor gücü… İstanbul İl Başkanı bir kadın. Parti Genel Sekreteri bir kadın.  Bu dünyadaki kadın odaklı siyasetlerin geleceği belirleyeceği yönündeki siyasal tespitlerin CHP tarafından da kabul gördüğünü mü ifade ediyor?

Kadınlar olmadan iktidar asla. Kadınlar bir ve beraber olmadan da asla mümkün değil. Sizin de ifade ettiğiniz gibi partimizde kadın yol arkadaşlarımızın üstlendiği çok önemli görevler ve elde ettikleri çok ciddi başarılar var. Hala arzu ettiğimiz gibi olmasa da kadınların partimiz içindeki temsiliyeti ve etki alanı artıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi, siyasi gücünü halktan alan; yol haritasını sosyal demokrasiye, bilime ve ortak akla göre belirleyen bir parti. Kadın mücadelesi de tüm dünyada kadınlarla ve toplumsal cinsiyet eşitliğini içselleştirmiş erkeklerle birlikte günden güne daha da büyüyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler de kadınların hayatın her alanın daha fazla yer alabilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için mücadele ediyoruz.

“İstanbul Sözleşmesi’nden ancak katiller, tecavüzcüler korkar”

CHP Kadın Kolları’nın yakın dönem öncelikleri neler olacak. İstanbul Sözleşmesi, 6284 ve TCK 103 Madde ve Nafaka Hakkı konusunda kadınlar diken üstünde. Bunlar öncelikli gündemleriniz olacak mı?

İstanbul Sözleşmesi bizim kırmızı çizgimiz. Bu çizgiyi aşanı, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyeni oturduğu koltuktan kaldıracağız. Çok net söylüyorum; İstanbul Sözleşmesi kalacak, erkek egemen iktidar kalkacak. Bu sözleşme, kadınların ve çocukların en temel haklarını güvence altına alıp toplumsal anlamda eşitliği yaratma amacı taşıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden ancak katiller ve tecavüzcüler korkar, nefret eder.Kadınların kazanılmış haklarına dahi göz diken bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu yüzden bu meseleler bizim en öncelikli gündem maddelerimiz. CHP Kadın Kolları olarak önümüzdeki günlerde tam da bu konularla ilgili bazı kararlar alacağız.

 Yeni dönem kadın politikalarında kadın örgütleriyle ilişkileri daha organik hale getirmeyi düşünüyor musunuz? Yakın dönemde planladığınız bir yol haritası var mı?

Elbette. Kadın politikalarıyla ilgili taban tabana zıt görüşlerde olduğumuz siyasi partiler dahi olmak üzere tüm yapılarla temaslarımızı arttıracağız. Bu ülkede kadınların lehine en ufak bir çalışma yapan her yapı benim için son derece kıymetli. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yalnızca bir siyasi partinin ya da sadece kadınların değil tüm toplumun aşması gereken bir sorun. Siyasi Partiler Kanunu’nda cinsiyet kotasına ilişkin düzenleme yapılması, İstanbul Sözleşmesi, nafaka hakkı gibi birçok başlıkta hem demokratik kadın örgütleriyle hem de diğer siyasi partilerin kadın örgütleriyle görüşmeler gerçekleştirmeyi planlıyorum.

Bütün siyasi partilerin erkek egemen yapısı ortada. Parti içindeki erkek egemenliğine karşı da sözü olacak mı CHP Kadın Kolları’nın? Eşitlik vurgusunu parti içinde de gündeme getirecek misiniz?

Diğer siyasi partilerle kıyaslayınca Cumhuriyet Halk Partisi, birçok siyasi partiden çok daha fazla kadın temsiliyetine sahip. Başta partimizde olmak üzere siyasette kadın temsiliyetini artırmak en büyük hedeflerimizden biri şu an. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da bu yönde çok büyük bir hassasiyete sahip. Bizim hedefimiz Siyasi Partiler Kanunu’na cinsiyet kotasını yüzde 50 olarak hayata geçirilmesini sağlamak. Eşitlik vurgusunu hayatın her alanında kadınların daha fazla yer alabilmesi yönünde tüm platformlarda gündeme getireceğiz. Zaten bana göre bu benim olmazsa olmaz en büyük sorumluluğum.

Kadın Kolları Başkanı olarak Melih Gökçek’le ilgili gelişmeleri de yakından takip etmeye devam edecek misiniz? Zira hakkındaki suç duyuruları, ya da dönemindeki usulsüzler sizin de radarınızda…

Ankara milletvekili olarak görev yaptığım 3 dönem boyunca Gökçek’in kamuyu zarara uğratan kanunsuzluklarıyla hukuk önünde mücadele etmeye çalıştım. Meclis’te olmadığım dönemlerde de halkın hakkını savunmak ve geri almak için tüm hukuki yollara başvurmaya devam ettim. Kendisi hakkında açtığım davaları geri çeviren bazı hakimler bugün FETÖ firarisi ya da cezaevinde. Er ya da geç bunca yolsuzluğun hesabı bağımsız yargı önünde verilecek. Adaletin yerini bulmasını istemekten ve bu yönde mücadele etmekten elbette hiç vazgeçmeyeceğim.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir