Çanakkale Seyit Onbaşı’dır, Tokat’ın Onbeşlileridir, 57.Alay’dır… Zaferin 106’ıncı yıldönümünde Çanakkale şehitleri anılıyor

featured

Dönemin en gelişmiş deniz kuvvetleri, Çanakkale Boğazı’nda ilerliyordu. Hedefleri; İstanbul’u ve Boğazları ele geçirmekti…

Karşılarında ise vatanı savunmak için kanlarının son damlasına kadar büyük cesaretle savaşmaya hazır Mehmetçik vardı. İlk zafer, deniz savaşlarıyla kazanıldı. Mehmetçik ve düşman donanması, 18 Mart 1915 günü karşı karşıya geldi. Türk topları, Nusret Mayın Gemisi’nin denize döşediği mayınlar, art arda patladı. Düşman bozguna uğratıldı.

“Ölmeyi emrediyorum”

Çanakkale’yi denizden geçemeyen düşman bu kez Gelibolu üzerinden saldırıya başladı. Tarih, 25 Nisan 1915’ti. Yarbay Mustafa Kemal, askerlere şu tarihi emri verdi: “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir.” 25 Nisan 1915’te başlayan Çanakkale Kara Savaşları 7-8 ay devam etti. Atatürk ve komutasındaki Mehmetçik, Arıburnu, 1. Anafartalar, Conkbayırı ve 2. Anafartalar’da zafer üstüne zafer kazandı. Deniz zaferini, kara zaferiyle taçlandırdı. Atatürk’ün Arıburnu muharebelerini yönettiği tepeye 10 Mayıs 1915’te “Kemalyeri” adı verildi.

Tokat yöresine aile Hey Onbeşli türküsünün hikayesi

Çanakkale savaşı sırasında İtilaf devletleri Nisan 1915’te kara çıkartmasına başlamıştır.

Çanakkale cephesinde oluşan boşlukları doldurmak için Sultan V. Mehmed Reşat lise talebelerini de cepheye çağırmıştır. Daha sonra Harbiye Nezareti de bir tebligat yayınlayarak 1314 (1896) ve 1315 (1897) tarihli doğumluların, fiziksel olarak bedeni gelişmiş ve silah kullanmayı bilenlerin en yakın birliklere teslim olunması bildirilmiştir.

Türküde sözü edilen 15’liler 1315 doğumlu olanlardır. Yani 1897-1898 arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdir.

1315’li olan gençlerden biride Halildir. Halil evin en küçüğüdür. 1315’liler askere çağrılmıştı ama  yasa gereği her evde bir erkek ailesinin geçimini ve güvenliğini sağlamak için cepheye gitmeyebiliyordu. Ama Halil, Çanakkale savaşına gönüllü olarak katıldı. Geride bıraktığı annesi rum çeteciler tarafından öldürülür. Çok sevdiği sözlüsü Hediye yine Rum çeteciler tarafından kaçırılır.

Uzun bir aradan sonra Hediye serbest bırakılır. Halil cepheden döner. Annesinin ölüm haberi ile yıkılır. Sözlüsü Hediyenin başından geçenleri yanlış anlar. Halil ile Hediyenin kavuşması ahirete kalır.

Oyun havası şeklinde söylenen ”Hey Onbeşli” türküsü aslında bir hüzün hikayesidir.

215 kilogramlık top mermilerini sırtlayan kahraman Seyit Onbaşı

Kocaseyit olarak bilinen bir diğer adıyla Seyit Onbaşı, 1889 yılında Havran ilçesinin Çamlık(eski adı Manastır’dır) Köyü’nde dünyaya geldi.

1909 yılında Osmanlı Ordusu’na katıldı. Balkan Savaşı’nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile Çanakkale Cephesi’nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915’te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı’nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası’nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi.

Seyit Ali, ilk iki atışta Ocean’a hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında İngiliz zırhlısı Ocean’a ağır yara verdi. Atılan mermi geminin su kesiminin biraz altına isabet ederek geminin anında yan yatmasına neden oldu, daha sonra Nusret mayın gemisi’nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Ocean” da bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı. Bu yüzden komutan ona “onbaşılık” unvanını verdi. Çanakkale savaşından bir gün sonra Seyit Ali Onbaşı’dan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlansa da top mermisini kaldıramadı. Sonra Seyit Ali Onbaşı “Yine savaş çıksın, yine kaldırırım” dedi. Bundan sonra ancak fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilebildi.

Minnetle anıyoruz

Vatanını korumak için cesaret ve kahramanlıkla savaşan Mehmetçik, tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” sözünü haykırdı. Bir ulusun kaderini değiştiren Çanakkale’deki kahramanlık destanı, tarihe altın harflerle yazılan bir şeref abidesi oldu. Kurtuluş Savaşı’nın kıvılcımını ateşledi.

Bugün, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümü… Çanakkale’de, tüm imkansızlıklara rağmen vatan için canları pahasına savaşan Mustafa Kemal Atatürk ve askerlerini saygıyla, minnetle ve duayla anıyoruz…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir