Bireysel Silahlanma Önlenmeli

Türkiye’de ve dünyada bireysel silahlanma giderek artıyor.  Rus yazar Çehov’un “Duvarda asılı bir silah varsa sonunda mutlaka patlar” sözü çok doğru.

Bu silahlar: Kimi zaman yasal yollara başvuracağına kendini kendi imkanları ile korumak veya başkasını cezalandırmak isteyenin elinde kimi zaman; bir maç çıkılışında, kişinin düğünde halay çekerken, asker uğurlamalarında, yolda yürürken, parkta oynarken, balkonda otururken, evde uyurken patladı ve ölümlere neden oldu.

Hatta evde kardeşin elinde patladı kardeş, arkadaş öldü, çocuğun elinde patladı baba öldü, babanın elinde patladı çocuk öldü.

En çok da erkeğin elinde patladı kadınlar öldü.

Artık silah sesleri dinsin gözyaşları akmasın istiyoruz.

Yeni Başkan Joe Biden’ın yarın göreve başlaması münasebetiyle düzenlenecek tören öncesinde, ABD başkenti Washington’un merkezi silahlı 20 bin askerin denetiminde. Tüm kamu binalarının etrafı demir bariyerlerle çevrili.

Washington Post; başkent bir savaş alanını andırıyor diye yazmış.

ABD de sokakların savaş alanına dönmüş olmasında bireysel silahlanmanın ne kadar etken olduğu ve demokrasi için bile ne kadar tehdit oluşturduğu açıkça görülüyor.

Umut Vakfı’nın 2020 yılına ait silahlı şiddetle ilgili hazırladığı rapora göre; yıl içinde yaşanan 3 bin 682 silahlı şiddetin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi…

2020 yılında basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında; 2 bin 40 kişi öldü, 3 bin 688 kişi de yaralandı…

 

Bu silahlı olayların 3 bin 128’inde ateşli silahlar (bin 303’ü tüfek, bin 825’i tabanca), 554’ünde ise kesici ve delici aletler kullanıldı… Yani cinayetlerin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi.

 

Umut Vakfı’nın 2020 yılına ait silahlı şiddetle ilgili hazırladığı rapora göre 2020 yılında da silahlar susmadı; yıl içinde yaşanan 3 bin 682 silahlı şiddetin yüzde 85’i ateşli silahlarla işlendi…

2020 yılında basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında; 2 bin 40 kişi öldü, 3 bin 688 kişi de yaralandı…

 Bu silahlı olayların 3 bin 128’inde ateşli silahlar (bin 303’ü tüfek, bin 825’i tabanca), 554’ünde ise kesici ve delici aletler kullanıldı.

 

Umut vakfı; bildiğiniz gibi ikisi ölen biri öldürülen bu nedenle üç evlat acısı yaşayan rahmetli Nazire Dedeman Çağatay önceliğinde bireysel silahlanma ve bireysel şiddete karşı mücadele amacıyla kurulmuştu ve 2015 yılından bu yana her yıl Türkiye genelinde yayımlanan yerel ve ulusal basında çıkan şiddet haberleri günü gününe tarıyor ve şiddetin istatistiklerini tutuyor.

 

Bu nedenle Umut Vakfı; 2020 Silahlı Şiddet Raporu’nu kamuoyuyla paylaşırken “silaha karşı çıkmak şiddeti önler” diyerek bir kez daha yetkililere sesleniyor ve diyor ki: “Bireysel silahlanmayı önleyin. Bireysel silahlanmayı önleyici yasal düzenlemeler yapın. Cezasızlığın önüne geçin. Şehir eşkıyalarının düğün, asker eğlencesi ve kutlamalarda silah kullanılmasını önleyin. Bu şehir eşkıyalarının eylemleri sonucu adam öldürüp, yaraladıktan hemen sonra salıverilmesinin, elini kolunu sallayarak dolaşmasının, mağdurların daha da mağdur olmasının önüne geçin. Adalet ve hukuku üstün kılın… Her bireyin evde, okulda, trafikte, kısacası tüm yaşam alanlarında ‘huzur ve güven’ için de yaşamasını sağlayın…”

 

İnternetten bir tıkla silah almanın yasaklanması da yeterli değildir. Silah ruhsatı alanların ciddi bir sağlık kurulundan geçmeleri; öfke kontrollerinin denetlenmesi, ailesi ve çevresiyle ilişkileri ciddi bir şekilde araştırılmalı ve hatta evde ve işyerinde silahları bulunduracakları yerler bile önceden belirlenmelidir. Çünkü duvarda duran veya cepte, elde taşınan silah en an patlar!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir