Yeni Akit’in Yazı İşleri Müdürü Karahasanoğlu’ndan Anayasa Mahkemesi yorumu: Altı üstü bir mahkeme

featured

Anayasa Mahkemesi için, “Altı üstü, bir mahkeme. Daha dünkü bir yüksek mahkeme. 59 yıllık mazisi var” diyen Karahasanoğlu, şunları kaydetti:

Yargıtay da bir yüksek mahkeme ve, Anayasa Mahkemesi’nin “Hak ihlali var” diye yaptığı suçlamanın faili de, yerel mahkeme değil, Yargıtay. Yani, filler tepişiyor, günah keçisi olarak yerel mahkeme gösteriliyor. Yerel mahkeme 2017’de kararını vermiş, dosyadan elini çekmiş. O tarihten sonra, milletvekili seçimi 2018’de yapılmış.

Anayasa Mahkemesi diyor ki, “2018’deki seçimden sonra, tekrar dokunulmazlığın kaldırılması gerekir”di. Anayasa Mahkemesi böyle diyor da yerel mahkemenin bu konuda bir incelemesi, bir görüşü zaten yok.. Çünkü yeni seçim öncesinde, zaten dosya yerel mahkemeden çıkmış, üst mahkemelere gitmiş. Peki onlar, Anayasa Mahkemesi’nin dikkat çektiği bu konuyu atlamış mı? Özellikle, “Dokunulmazlık kaldırılmadan incelemenin yapıldığı aşamadaki dosyanın bulunduğu mahkeme olarak” Yargıtay bunu atlamış mı? Hayır.. Uzun uzun, konuyu tartışmış. “Dokunulmazlığın tekrar kaldırılmasına gerek yok, çünkü..” demiş.

Gerekçelerini tam da Anayasa Mahkemesi’ne ders olacak şekilde, 2 yıl öncesinden, ayrıntılı olarak izah etmiş. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi’nin bir derdi varsa.. Yargıtay’a söylemesi gerekirdi. Dosyayı, yerel mahkemeye değil, Yargıtay’a göndermesi gerekirdi. O zaman da bugünlerde ortalıkta dolaşan hukukçu kisveli çıraklar, bu kadar yüksek sesle konuşamazdı.

“Bir mahkeme, bir başka yüksek mahkemenin kararına direnebilir mi, nereden çıktı bu?” diyemezlerdi. “Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme ise, Yargıtay da yüksek mahkeme.. Aralarında bir altlık üstlük ilişkisi yok ki” denilir, gereksiz tartışma, en azından bu yönü ile kapanırdı. Dahası var.. Anayasa Mahkemesi, daha dünkü bir yüksek mahkeme.. 59 yıllık mazisi var. Ya Yargıtay? Taa Osmanlı’ya kadar gidiyor, tarihi. Dolayısı ile “Anayasa Mahkemesi mi, yoksa Yargıtay mı” dediğiniz an pratikte son sözü söyleyen, birçok olayda Anayasa Mahkemesi olabilirse de işin gerçeğinde, bu hukuk dediğiniz işin uzmanının Yargıtay olduğu, herkes tarafından kabul edilmek zorunda.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Ne olmuştu?

14 Haziran 2017’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan “MİT TIR’ları” haberiyle ilgili olarak Enis Berberoğlu hakkında “Siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla açılan davada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi  25 yıl hapis cezası verdi.

Bunun üzerine Berberoğlu 14 Haziran 2017’de tutuklandı. Bu hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 9 Ekim 2017’de bozuldu.

Bozma kararında İstinaf Mahkemesi “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağını” belirtti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise İstinaf Mahkemesinin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı iade etti.

Dosyayı yeniden ele alan İstinaf Mahkemesi, bu kez Enis Berberoğlu’na “casusluk” suçundan değil, “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçundan 13 Şubat 2018’de 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğunun devamına hükmetti.

Bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı temyiz etti. Savcılık, Berberoğlu’nun “casusluk” suçundan cezalandırılması talepli temyiz dilekçesini Yargıtay’a gönderdi.

Dilekçede, Berberoğlu’nun, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama” suçundan cezalandırılması talep edildi.

Berberoğlu, 24 Haziran Milletvekilliği Seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilince, yargılamanın durdurulması talebiyle Yargıtay’a başvuru yaptı. Başvuru 20 Temmuz’da reddedildi. Fakat Yargıtay 20 Eylül 2018’de Haziran seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen ve hala tutuklu bulunan Enis Berberoğlu hakkında verilen cezanın infazının, yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle durması istemini kabul etti ve Berberoğlu’nun tahliye edilmesine hükmetti. Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu’nda 4 Haziran 2020’de okunarak milletvekilliği düşürüldü. Ertesi günse gözaltına alındı ve yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkartıldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 25’inci, 26’ıncı ve 27’nci dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine karar verdi.Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, AYM’nin kesin hükmü kaldırmadığını, Berberoğlu’nun durumunun kesin hüküm kaldırılırsa değerlendirilebileceğini söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararının ‘yerindelik denetimi kapsamında kaldığı’ gerekçesiyle, yeniden yargılamaya yer olmadığına karar verdi. Mahkeme, Berberoğlu’na verilen 5 yıl 10 aylık hapis cezasında direndi.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir