Geleneksel yöntem ile moderniteyi birleştiren Ali Doğan ve eşi Nur Doğan’ın hayalleri gerçek oldu!

İş hayatında kuralların değiştiği bu dönemde pek çok kişi, işini internete taşımanın hayalini kuruyor. Özellikle pandemi sonrası çalışma alışkanlıklarının değişmesi, bu süreci hızlandırdı. Geleneksek seramiği modern sanatla birleştiren bir grup ise evlerinde başladıkları işi yurt dışı pazarına taşıdı. Ali ve Nur Doğan çifti şimdi severek yaptıkları işte para kazanmanın mutluluğunu tadarken, pek çok kişiye ilham olacak bir başarı hikayesi de yazdı.

featured

Koronovirüs pandemisi tüm dünyada pek çok insanın hayatını derinden etkiledi. Özellikle evlere kapanma döneminde bazı sektörler pandemiden tamamen etkilenirken, internet üzerinden faaliyet gösteren sektörler hız kesmeden faaliyetlerini sürdürdü. Pek çok kişi de özellikle online faaliyet gösteren yeni işlere yelken açtı.

Gazetevatan’dan Yasin Arslan’ın haberine göre, yıllardır içinde olduğu mesleği bırakıp, yeni bir maceraya atılan Ali Doğan, Nur Doğan, Nida Karadoğan ve Ferhat Karadoğan da böyle bir süreçte yaşadı. İçlerinden bazıları memuriyeti bıraktı, bazıları da yıllardır yaptığı mesleği… Şimdilerde ise hem severek yaptığı işte para kazanmanın mutluluğunu yaşıyorlar, hem de dünyanın pek çok ülkesine açılmanın heyecanını.

“HAYALİMDİ GERÇEK OLDU”

Eşi Nur Doğan, Nida Karadoğan ve Ferhat Karadoğan ile birlikte seramik işine giren ve Haydarpaşa Hastanesi’nde Röntgen Teknikeri olarak çalışan Ali Doğan, kuyumculuk dahil birçok işte çalıştığını, 7 senenin sonunda seramik sektörü ile ticarete atıldığını anlattı. Kısa sürede dünyaya açılan ve pek çok genç girişimciye ilham olacak bir işe imza atan Doğan, 2021 yılında bu işe girmeye karar verdiklerini belirterek, “Bizim hayallerimizde daima kendi işimizi kurmak ve kendi ürünlerimizi üretmek vardı. Ülkemizde de bu tarz işlere olan ilgi yavaş yavaş artmaya başladı ancak hala diğer ülkelere nazaran gerideyiz” dedi.

Memur hayatı haricinde hobi olarak yapabileceği bir meslek sahibi olmak istediğini ifade eden Doğan, seramik sektörüne girişinde pandemi döneminin de etkisi olduğunu söyledi.

“UMDUMUĞUMUZDAN FAHA FAZLASINI BULDUK”

Doğan, bu dönemde hem dünyada hem de Türkiye’de standartların farklılaştığını gördüğünü ifade ederek, “Memuriyetin risk almamak olduğunu gördüm. Hayatımın bu şekilde monoton geçmesini istemedim. Bu işe girdiğimde seramik sanatını ve mesleğinin bu denli önü açık olduğunu bilmiyordum. Tarzımızın herkes tarafından farklı bulunması sayesinde umduğumdan çok daha fazlasını bulduk” dedi.

Eski işime nazaran kazancının da arttığını dile getiren Doğan, “Ticarette her ayın önemi var, memurluk gibi belirli bir geliriniz olmuyor. Başlarda zorluk çektik ancak her ay bir sonraki aydan daha iyi ilerliyor” ifadelerini kullandı.

“YURT DIŞI SATIŞLARIMIZ KISA SÜREDE BAŞLADI”

Kısa sürede avize, abajur ve vazo gibi özel ürünlerinin trend olduğunu söyleyen Doğan, herkesin farklı tasarım anlayışı sayesinde kısa sürede yurt dışı satışlarının başladığını ve hemen hemen tüm dünyaya üretim yaptıklarını belirtti.

“GELENEKSEK YÖNTEM İLE MODERNİTEYİ BİRLEŞTİRDİK”

Çanakkale Üniversitesi Seramik Bölümü mezunu olan Nida Karadoğan ise ekipte kendi işini yapan tek kişi. Çömlekçiliğin dede mesleği olduğunu ifade eden Karadoğan, “Ablam Nur ve ben çocukluğumuzdan beri geleneksel yöntemlerle yapılan çömlekçiliği izledik. Buradan yola çıkarak seramik atölyesi açmak yılda birkaç kez oturup hayalini kurduğumuz, plan yaptığımız ve her yıl üstüne yeni fikirler eklediğimiz bir projeydi. Sonunda hayata geçirdik” dedi.

Atölyeyi kurduklarından bu yana her detaya önem verdiklerini ve tüm işleri kendilerini üstlendiklerini dile getiren Nur Doğan, “Profesyonel bir destek için gerekli zamanı ayıramayacak kadar sabırsızdık” ifadelerini kullandı.

“İŞİMİZİ SEVEREK YAPIYORUZ”

Sıkıcı iş ortamından uzak ve keyifli bir şekilde çalıştıklarını söyleyen Doğan, kendilerini başarıya götüren toplantıların keyifli yemek ve kahve sohbetleri eşliğinde gerçekleştiğini belitti.

Ürünlerini ilk başta kendi atölyelerinde deneyimlediklerini de sözlerine ekleyen Doğan, “Ürettiğimiz her şey önce bizim kullanmaktan hoşlandığımız, görmeyi sevdiğimiz şeyler. Bence severek yapılan tüm bu işler, yine bu yüzden bu kadar çok beğenildi” dedi.

“TOPRAK TASARIM İÇİN EN İDEAL ARAÇ”

Daha önce Kapalıçarşı’da kuyumcu esnafı olduğunu ifade eden Ferhat Karadoğan da, “Dünyanın her yerinden gelen turistleri ve onların alışveriş eğilimlerini yakından inceleme fırsatım oldu. Bu süreçte bu birikimin bana çok yararı oldu. Toprak, birçok alanda tasarım yapmak için çok ideal. Atölyede dört üreten olması farklı fikirlerin çıkmasına yardımcı oluyor. Bu en çok panolardaki motiflerde, dekoratif formlarda gözlenebilir” dedi.

“ÇAMURUN DOĞAL RENGİ ÇOK SEVİLDİ”

Seramik konusunda pek çok yeniliğe öncülük ettiklerinin de altını çizen Karadoğan, “Çamurun doğal rengini ve dokusunu kullanarak tasarladığımız ev dekorasyonu, mutfak ve sofra grubu, dış mekan ürünleri ve aydınlatmalar bize geniş bir ürün skalası oluşturma fırsatı verdi. Ev ve dış mekanda her boyutta küpler vazolar kapaklı dekoratif kaseler saksılar çerçeveler üretiyoruz. En sevilen ürünler ise duvar dekorasyonunu tamamlayan panolar, duvar tabakları ve kaşıkları oldu” ifadelerini kullandı.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir