İş insanı Hacı Sabancı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkileriyle ilgili olarak Sabah yazarı Tuba Kalçık’a değerlendirmelerde bulundu.
Bu süreçte hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğunu gördüğünü belirten Sabancı, “Bir virüs, en sevdiklerini senden alabiliyor. Materyalist şeylerin önemsiz olduğunu anladık. Maddi olarak ne kadar iyi olursan ol hayatın kısıtlanıyor. Aileyle vakit geçirmenin önemini daha iyi anladım” dedi.
“Aşı olacağım başka çarem yok”
“Aşı olacak mısınız?” sorusuna “Aşı olacağım, başka çaremiz yok. Ben aşı olmasam yaşlıları riske atarız. Yani anneannemi ya da dedemi riske atmak istemem” yanıtını veren Sabancı, salgının Türkiye ekonomisine etkisini de yorumladı. Sabancı, şunları söyledi:
“Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Pandemi dünya ekonomisini çok olumsuz etkiledi. Ülkemiz de etkilendi bu süreçten. Ama biz ekonomik açıdan güçlü potansiyeli olan bir ülkeyiz. Türkiye bu süreçten sonra ekonomik olarak hızla toparlanmaya gidecektir. Ben Türkiye ekonomisinden çok umutluyum.”
Salgınla mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarına minnettar olduğunu belirten Sabancı, Türkiye’nin süreci nasıl yönettiğiyle ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
“Süreci çok iyi yönetiyoruz. Diğer ülkelerin durumuna bakınca bunu daha iyi görüyoruz. Sağlık altyapısıyla, hastanelerimizle, sağlık çalışanlarımızla çok güçlü bir ülkeyiz, diğer ülkelere göre çok iyi durumdayız. Şimdi aşılama süreci başlayacak, umarım salgını bir an önce atlatırız.”
“En çok vapura biniyorum”
Hacı Sabancı, “Sakıp Sabancı mütevazı kişiliğiyle bilinen biriydi. O nedenle yaptığınız paylaşımlar dikkat çekiyor. Siz kendi yaşamınızı nasıl tanımlıyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Bu gerçekten zor bir soru. Kişilik olarak mütevazı biriyim. Şimdi mütevazı yaşıyorum desem yanlış anlaşılabilir, o yüzden iyi şartlarda yaşıyorum demeyi tercih ediyorum. Bunu da bana mensubu olduğum aile sağladı, bunun için hep şükrediyorum. Yalnız şunu da söyleyeyim; toplu taşıma kullanıyorum, en çok vapura biniyorum. Tabii şimdi pandemiden dolayı biraz ara verdim toplu taşımaya. Çok düzenli bir hayatım var. İyi koşullarda yaşıyorum ama çok da çalışıyorum. Sabah 6’da kalkıyorum işe gitmek için, akşam 22.30 gibi de uyuyorum. Paranın kıymetini de, para kazanmanın zorluğunu da biliyorum. Benim için lüks harcamalar gereksiz. Benim lüks diye yaptığım tek harcama; sanata yaptığım yatırımdır. Bir tabloya para harcayabilirim ama bir arabaya asla o kadar para vermem.
